Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dilimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmek
- Enez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal
- Bestelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Çoklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çoğul
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Tehcir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Göçürme
- Gözcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen, Nokta
- Habaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Gurbet Acısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Sitare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Darülfünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
- Patinaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızaklama
- Nadiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrekçe, Tek Tük, Seyrek
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- Dayanıklı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Süt Beyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bembeyaz, Apak
- Sıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet
- Şirket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklık
- Dayanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durak
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Dandini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
- İstihbarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberler, Haber Alma
- Külliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Albenili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Keşif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulma, Bulgu, Tahmin, Açma, Buluş
- Boyunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince
- Celalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın
- Ünite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birim
- Mecbur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Gemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vapur, Tekne
- Uygunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşi, Münasebetsiz, Yersiz
- Necdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik
- Prezant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtımcı, Sunumcu
- Neci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne İş Yapar?
- Matmazel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
- Konuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalog, Söyleşmek, Danışmak, Sohbet Etmek, Söz Söylemek, Söz Etmek, Bahsetmek
- Zararına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Ederek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü