Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çalışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul
- Suvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulamak
- Yağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Dolap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fırıldak, Hile
- Saçım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- İtici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
- Karmakarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
- Vınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vıyıldamak
- Dudak Boyası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruj
- Üvendire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
- Tenakuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Zıddiyet, Çelişme
- Bikes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesiz
- Eğrice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Sineği, Büvelek
- Omuzdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Hempa
- Besbeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
- Bacanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost
- Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Fahri, Arzulu
- Toplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koleksiyon
- Empresyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Büsbütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice
- Aygıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
- Halüsinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsanı
- Gani Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Rejisörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmenlik
- Pencere Kapağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
- Kemirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Çil Çil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Müşahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemci
- Lağvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, İlga, Kaldırmak
- Cadaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
- Sıhhi Tesisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Döşemi
- Aldangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Eleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Refah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Gönenç, Genlik, Geçim Genişliği
- Konuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
- Geçişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz
- Gıcıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Kuşkulanmak
- Şehla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Şaşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü