Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv, Üye
- Ara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aralık, Fasıla, Mesafe, Ortam, Boşluk
- Haliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
- Erişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Şu Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
- Yoldan Sapma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
- Teşrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurma, Onurlama, Şereflendirme
- Balya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deng
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Poyra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Füsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü
- Bir Numara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Tek
- Müezzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezancı
- Mızrap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgıç, Kemik, Maden, Tezene
- Tetkik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Pörsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
- Tenezzül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek
- Mukavele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk
- Köylük Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Vasıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Klitoris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
- Tutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Zükâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle
- İdam Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Karşılık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Karşılamak
- Savcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
- Cıvıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
- Voltaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Sıkmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
- Boğumlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Şehirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentçi
- Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü