Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
- Çentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertik, Nişan, Küçük Oyuk
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Hız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Güç, Hüküm, Sürat, Şiddet, Takat, Yol
- Palamut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pelit, Sivri
- Kameriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Aklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılca
- Kadifeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Pelit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palamut
- Olamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız, Gayri Mümkün
- Küçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Mini, Balaca, Mikro, Değersiz, Önemsiz, Bayağı, Enik, Ivır Zıvır
- Stratus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmanbulut
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Asude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Kenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan
- Uyartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, Uyarı
- Değerlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir Söylemek, Gitmek, Görmek, Kıymetlendirmek, Kullanmak, Rey Yazmak
- Müşavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
- Bandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Tütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duman
- Aforizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Siyahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalık
- Sallanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Tevettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Sinagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havra
- Devinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Aksiyon
- Ayrıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Mufassal, Uzun
- Yakışmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
- Kankurutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaniotu
- Maya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Damızlık, Hamur, Tıynet, Yatırım
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Perişan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haklamak, Kahretmek, Yemek
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- Ateş Böceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Böceği, Yıldız Kurdu, Işıl böceği
- Ikınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
- Empresyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenimci
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü