Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Göz
- Kale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamal, Kermen, Kurgan
- İyonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
- Ölümsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümcül
- Kaşkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Çörkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Abaküs
- Leçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başörtüsü
- Sezinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Din Ayrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İladini, Laik
- İdari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetimsel, İnzibati
- Eğe (Kemik) kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga
- Nedamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmanlık, Yerinme
- Gövde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden, Cisim, Esas, Vücut
- Godoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Köpyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehram, Piramit
- Gereksinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Dren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark
- Taşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Yağışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurak
- Tarh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak
- Tuluat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaçlama
- Astroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilim
- Farfara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
- Pikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plakçalar, Kamyonet
- Mızıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
- Zulmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
- Titreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsıntı, Sıtma, Ürperti
- Tenzilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimsiz
- Yabanasması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akasma
- Oturaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ağır, Gösterişli, Sabit, Sağlam, Veznin
- Entipüften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Derme Çatma, Çerden Çöpten
- Utku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Erkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin Adam, Bay, Er Kişi, Koca, Sözüne güvenilir, Mert, Sap
- Büsbütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice
- Tahassüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanma
- Reçel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Satılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Gitmek
- Davranım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü