Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dengelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarazlaştırmak
- Serpiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
- Bulunmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Teamül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, İş, Verdiş, Yapılageliş
- Taşınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Nakil
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Zuhur Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Gösterme, Ortaya Çıkma, Görünme, Türeme
- Nakisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- İnsanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşer, İnsan
- Yalavaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber
- Ondalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşar, Aşari
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Hayatağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- İstibdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
- Banlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
- Bilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek, Anlamak, Çakmak, Hatırlamak, İnanmak, Paykamak, Sanmak, Saymak, Tanımak
- Tavsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
- İtilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtibas
- Doruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirve, Şahika
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Oval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Söbe, Beyzi
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Otonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
- Embriyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt, Oğulcuk
- Kontrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlaşma, Mukavele, Sözleşme
- Hususi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Spesiyal
- İzahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Filiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, Töz
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Sütre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Vesait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
- Sahabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Kayırma
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Siyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politik, Siyasi
- Lütfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica Ederim
- Refika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü