Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Mebzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Çok
- Sanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Mugalata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıltmaca
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Azman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmiş, İri, Büyük
- Nakil Vasıtası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Zürriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Kuşak, Soy, Çocuk
- Saymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibari
- Hüzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Gam, Kasvet, Keder, Sıkıntı
- Doğacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
- Doygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Bölüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halka
- Dipfriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
- Çevrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Cilalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Süslü
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- Müdahale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışma, Araya Girme, El Atma, El Katma, El Sokma
- Dayanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Destek, İstinatgâh, Mesnet, Zemin
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
- Umursamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Lakayıt
- Kalça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- İkicanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile
- İlgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Yabancı, Aldırışsız, Vurdum Duymaz, Alakasız, Bigâne, Dargın, Lakayıt, Soğuk
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Fayans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çini
- Yıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap
- Piçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymun
- Kişizade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Islanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Bedharç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Cadaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
- Uyuşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
- Evvelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Dosdoğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimdik, Doğru
- Örneksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslamak
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Yer Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jeoloji
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü