Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dolikosefal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
- Kamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı, Saz
- Buzdolabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu, Frijider, Buzlatka
- Absorbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurmak, Emmek
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Muaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
- Adale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kas
- Çocuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
- Veraset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, İrsiyet
- Şırınga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne, Enjektör
- Ayak Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futbol
- Tasdik Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylatmak
- Adisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- İlmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlmek
- Yalabımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak, Parıldamak, Parlamak
- Sızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Tez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk, Süratli, Yarım Yamalak
- Anılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlanmak, Yâd Edilmek
- Bağımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimüstakil, Tabi
- Savlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış
- Ebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Güçsüzleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
- İrrasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usdışı
- Edebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyata İlişkin, Yazınsal, Betiksel
- İnsanüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalbeşer
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Hayta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Haylaz, Serseri, Apaş
- Müeyyide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Yaptırım
- Çerağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
- Sarkıntılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşma, Tecavüz
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Ahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
- Önyargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Yıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Kırıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve
- Merkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- Aldangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü