Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Danışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
- Örgütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Etmek
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Frenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engellemek, Durdurmak, Yavaşlatmak, Gemlemek
- Absorbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurmak, Emmek
- Misilleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
- Hiyerarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
- Göçeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konar Göçer
- Seçmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
- Sonra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri
- Zevce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı, Hatun
- Eskimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- Safiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Levha
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Ölümsek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümcül
- Çalıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
- Yerindelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Kaçış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Yokumsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkar Etmek
- Celâdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Bahadırlık, Kahramanlık
- Yol Ayrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Kuran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam-ı Kadim, Mushaf
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Çikolata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtimil
- Faraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Diyelim Ki, Varsayalım Ki, Söz Gelişi, Ola Ki, Farz Edelim Ki
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
- Alıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak
- Talebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrencilik
- Yığıp Bağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek
- Yayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt
- İpotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
- Sem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Akustik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanım, Yankılanış, Yankıbilim
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü