Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
F�nk�rmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Mağduriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletsizlik, Haksızlık
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Fondöten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Bildiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Tebligat, Beyanname, Beyanat
- Bakiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalan, Artan, Kalıntı
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- İyimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikbin
- Uygar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Çağdaş, Medeni, Medenî
- Sayrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutku
- Nevazil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Duma
- Nazikçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
- Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seşembe, Çarşamba Akşamı
- İspat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, Ortaya Çıkarma, Tanıtlama
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- İrat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Anıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Teşkilatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçü
- Koşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Nazım, Koşma, Şiir, Türkü
- Hasta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalanmak
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
- Çapraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Düğme, Fermuar
- Erkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muktedir, Nüfuzlu, İktidarlı, Güçlü, Kadir
- Şerefsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Alçak
- Pülverizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürgeç
- Ön Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebadi
- Muttali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
- Kombinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Mabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Şizoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Bakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Sehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Pay
- İkincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tali, Sünai
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Tellal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırtmaç, Simsar
- Değnekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahya
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü