Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- Takas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Melce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınak
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Sallandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak
- İfşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açığa Vurmak, Açıklamak, Dökmek
- Boks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk Oyunu
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Yürüyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Yatıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Teskin Etmek
- Anlamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manalı, İmalı, Manidar, Mantıklı
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Fasıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Kesinti, Ayırdım
- Geda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenci, Fakir, Yoksul
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Buyruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir, Ferman, İrade, Egemenlik
- Çiftçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı, Ziraatçı, Rençper, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi, Ekinci
- Döşemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Geçerlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Ödün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taviz, Ödünleme, İvaz, Tavizat
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Nazik Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
- Şaheser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyapıt, Üstün Nitelikli
- Malkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Vebası
- Tekdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Hesapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımsız, Ölçüsüz, Müsrif, Savruk
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- Yeregeçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havuç
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Olay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hadise, Hikâye, Vaka, Vakıa
- Kültürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın
- Şamdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Alenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça, Açıktan
- Mücahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayret
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
- Sığırcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirgekuşu
- Gömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Batırmak, Defnetmek
- Yay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keman, Zemberek
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü