Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Susığırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Gözü Tok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü
- Olasılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimal
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Küllük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabla
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Tenbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Zifiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
- Silsile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
- Çekinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Yöneten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Bir Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Eskiden, Vaktiyle
- Demir Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tren Yolu, Ray
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- İçtihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
- Yumuşaklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Korkunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Müthiş
- Methiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü
- Gerilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
- Kroki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Apiko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derli Toplu, Hazır, Şık, Tetik
- Rehberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuzluk
- Tevettür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Zümrüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim
- Sualtı Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Kuduz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
- Önem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Cırık Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Ulaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Yaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akran, Emsal
- Müreccah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğ
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Gocunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
- İyileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılap, Islah, Tedavi
- Taksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüt
- Sekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü