Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağan
- Keşfeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Karşılaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmce
- Istırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Üzüntü, Acı
- Safra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öd
- Kile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel
- Acımsı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Ön Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gala
- Keşşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Yeğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Güzel, Daha Yakşı, Müreccah
- Mikro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mini, Dar
- Müsavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
- Zayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Yitik, Boş, Yararsız
- Limit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır, Son Had
- Nekahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sayrılık Ertesi, İyisellik, İyileşme Dönemi
- Çıvmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
- İtenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piston
- Eğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- İzlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlev
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Akü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akümülatör, Akımtoplar
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Kelp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Karaborsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Pazar
- Arızi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelip Geçici, Eğreti, Dıştan Gelen, Sonradan Olan
- Hint Kozu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindistan Cevizi
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
- Kalaylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövmek
- Kodifike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlenmiş
- Yenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Avlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat
- Bicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Toleranssız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörüsüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü