Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hicvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerilmek
- Hesapçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımcı, Tutumlu
- Sıralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizili, Düzenlenmiş, Sıralanmış
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Sallanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
- Payizbülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Kalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfiyet, Nitelik, Vasıf
- Hasislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pintilik, Eli sıkılık
- Sakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşen, Düşük; Merih, Mars
- Dobra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İyi
- Zıvanasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Açık Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Facialı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Ardıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Halef, Arda, Ardışık
- Işıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Hâkimane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemence, Yargıçça
- Tarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
- Günücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Çermik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Ilıca
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Konak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menzil, Merhale, Misafir
- Cihangir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fatih
- Küçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sokak
- Danaburnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği
- Alan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan, Saha, Düz, Kayran, Düzlük, Vadi, Yer
- Kartelci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekelci
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- Dalgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dikkatsizlik, Gaflet
- Kertikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Öge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahi; İlke, Unsur, Eleman
- Tümör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Yubatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak
- Tekellüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Çaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Casus
- Han kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
- Hulul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Tıpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü