Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaftan
- Misilleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
- Şems kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güneş
- Kıymetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Bütünü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Açıkgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Uyanık, Cingöz, Jandarma
- İletilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Gezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Kahvedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezve
- Ana Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Uyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye
- Titretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Kesilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Yorulmak, Bitkinleşmek, Makaslanmak, Kapatılmak, Beğenmek, Benzemek, Dönmek, Durmak, Ekşimek
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Muhtel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Küp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Uyurgezer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sairfilmenam
- Karşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Hakkında, Huzur, İçin, Karşıt, Kat, Muhalif, Mukabil, Nazır, Ön, Zıt
- Rantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
- Seciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf, Huy, Karakter, Yaradılış, Özyapı, Ira
- Labirent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
- Tezyit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak
- Örtüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Ağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Murdarilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omurilik
- Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
- Önder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
- İs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme
- Bağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
- Ashap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
- Gıcırı Bükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Cıvıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
- Oyuncak Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavırçak
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Göynük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Eşref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Kutsal, Çok Onurlu, Çok Şerefli
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü