Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Keçi Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Cila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatıcı, Gösteriş
- Kumbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Antre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş, Girek
- Sipariş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak
- Frikik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest Vuruş
- Seslem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hece
- Endeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge
- Portbagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
- Çarkıfelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Talih
- Misafirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukevi
- Anıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Ertelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geciktirmek, Tehir, Atmak, Savsaklamak, Sonraya Saklamak
- Tecennün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Aynek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Tenevvür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Çizgilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Müphem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsiz, Kapalı, Örtülü
- Montaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kurgu, Takıştırma
- Radyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinleç, Ünalgı, Işın Yayımı
- Etimoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökenbilim
- Uyandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz
- Fingir Fingir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Bilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Kuvvet
- Komut Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir Vermek
- Maruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur
- Hakeza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Böyle
- Dostça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
- İçtimai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal, Sosyal
- Saygıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
- Aksırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Çalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezene, Mızrap; Bahçe Süpürgesi, Çalkı
- İyimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikbin
- Yoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Telef Olmak
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü