Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lengitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Nadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil, Kaba, Kötü, Görgüsüz, Nobran
- İnanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Açma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi, Şerh
- Egzama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Tuzlu Balgam
- Anut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı
- Ebekuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
- Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Meleke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeti, Yatkınlık, Yordam
- Objektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnel, Mercek
- Dikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağaç, Amut, Direk, Fidan
- Teşkilatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Edilmek
- Salgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, İstila, Müstevli
- Tekerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlamak
- İhtimam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmet, Özen, Özenme, Dikkatli Davranma, İtina
- Sahtecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Asude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Mümbit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitek, Verimli
- Kıyaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek, Oranlamak, Salıştırmak
- Varlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palazlanmak
- Alplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
- İhtiyacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- İtaatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Himaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Nötralizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandal
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Payidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalımlı, Ölümsüz, Bengi, Kalıcı
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- İfildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürpermek
- İltimas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka Çıkma, Kayırma, Ayrıcalık Tanıma, Himayecilik, Kohumbazlık
- Anımsatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Plajirizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmacılık
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Kalpsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhametsizlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü