Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Başeğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
- Işıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Rüstik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köysel
- Tevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtma, Üleştirme, Tevziat, Yaydırma, Yayma
- Mırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homurtu
- Sızıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- İkrah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek
- Yaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahar, İlkbahar, Yaz Mevsimi
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Görülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıdık
- Süslenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü, Bezenmiş
- Saltçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlakiyet
- Beyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Bina Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Kurmak, Yapmak
- İrtihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Federal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Bari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Muallimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
- Pilaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal
- Evecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Evegen
- Parametre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Ortaöğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Buhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Müsriflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, İsraf
- Metot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usul, Yol, Yöntem
- Mitoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
- Grafoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıbilim
- Murakabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
- Çitmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
- Fikrisabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
- Cilve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naz, Eda, İşve, Tecelli
- Yeniden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Tazeden, Gene, Yine, Bir Daha
- Eşdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muadil
- Bühtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftira, Karacılık
- Ecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevap, Ücret
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü