Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mağara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuntu, İn, Kovuk
- Hastane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- Cesaretlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklendirmek
- Ezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Yeminli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlı
- Acele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk Davranmak, Sabırsızlık Göstermek, Telaş Etmek, Sabırsızlanmak, İvmek, Aşıkmak, Telesmek
- Haramzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piç
- Varoluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Delihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tımarhane
- Domates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
- Kader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Mukadderat, Yazgı, Talih, Devran, Kısmet, Tecelli
- Vızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
- Bahtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Talihli
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Girişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Teşebbüs
- Problemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorunlu
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- İçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
- Sadrazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır
- Merdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıncak, Pilleken, Ağıncak
- Dertli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Hasta, Yanık, Yaralı
- Şartlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut
- Keyfiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Kalite, Nitelik, Sıfat
- İzdivaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Dindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
- Padişah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
- Küşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Kuşku
- Ruba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek, Giysi
- Yaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermek, Duyurmak, Otlatmak, Neşretmek, Vermek, Yazmak
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- İsteklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Kıvırcık Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık
- İmport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışalım
- Rastgele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Kazara, Tesadüfen
- Hünkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah
- Fon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipyüz, Alt, Görüntü, Kaynak
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Abuk Sabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Subuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü