Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Malik�ne ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak
- Vefat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Özne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Müptedi
- Bilirkişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Eksper, Ehlihibre, Ehlivukuf
- Alımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Güzel, Cazibeli
- Ün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Nam, San, Ses, Şan, Şeref, Şöhret, Tavış
- Prova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Sınama, Yoklama, Pruva
- Ayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Tutmak, Yeğlemek, Açmak, Bölmek, Kesmek, Koymak, Saklamak, Sökmek, Üleşmek, Vermek
- Ala Bezek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Rençper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Elmacık Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Sümüğü
- Ayan Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
- Biblo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslük
- Bölüştürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim
- İntikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Geçiş, Geçit, Anlama, Kavrama
- Yaslanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinat
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Vazolunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konulmak
- Vızır Vızır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hemişe
- Kandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pranga
- Salamanje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek Odası
- Keçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Çömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömelmek
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Yapılageliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- İzoterm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşısı Eğrisi, Eş Sıcak
- Huzurevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçevi, Kocalar Evi
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Asgari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Az, En Aşağı, En Düşük, En Azından, Minimum, Azra
- Sağlamlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Takrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Anlatış, Önerge, Yerleştirme
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Koklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Pelteleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Fitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Fitnelemek
- Saklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü