Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Manca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
- Kurcalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- İhanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Karmakarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Müteyakkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- İnanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
- Sahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Kumsal, Yaka, Yalı
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Bayındırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar
- Armoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk
- Sobe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Oval, Beyzi
- Önürdeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet Etmek
- Reze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menteşe
- Çençen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Birey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fert, Kişi, Zat, Can, Duygusal, Şahıs
- Şaşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıtmak, Şaşalamak, Şaşmak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Ego kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ben, Benlik
- Kamarot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamaracı
- Posta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Defa, Kez, Kol, Sefer, Takım, Vardiya, Gönderi
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Mübareze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Mücadele
- Dalgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dikkatsizlik, Gaflet
- Yalaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Dalkavuk, Sırnaşık
- İnkıbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız, Keder, Sıkıntı
- Siftinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Berbat
- Mühimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek
- İz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Pozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
- Yıprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Dirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceriklilik, Seziş, İktidar, Kabiliyet, Zekâ
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Lengimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
- Kelimesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
- Jön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç
- İnşaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcı
- Kesbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
- Hışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü