Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Canlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
- Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Üslup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçem, Hava, Tarz, Stil
- Dümbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümbelek
- Tarif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlamak
- Meta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Ticaret Malı, Sermaye
- Savsaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak
- Teşekkül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Oluşmak
- Beşeriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Sağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Temin
- Popülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüfus, Varlık
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Tecimen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- İlgilendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Teftiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Murakabe, Denetleme, Bakı
- Gıda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besin
- Oğurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Yem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olta
- Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
- Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak, Götürmek, Dokunmak, Bitmek, Çekmek, Çıkmak, Dökmek, Gitmek, Salmak, Serpmek, Sevk Etmek, Vurmak, Yaşamak, Yeşermek
- Seza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşık, Değer
- Uzun Etek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şapşal
- İfildemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürpermek
- Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Nefaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefislik, Güzellik, Oflazlık
- Müfredat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
- Kudretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kadir, Üstün
- Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bayılmak, Çevirmek, Dayamak, Görmek, Harcamak, Hasretmek, İletmek, Katmak, Lütfetmek, Ödemek, Satmak, Serpmek, Tespit Etmek, Uzatmak
- Neşeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Şad, Şen
- Santimantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal, Duygulu, Hassas
- Tahıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hububat, Zahire
- Kenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan
- Şaşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak
- Sakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü