Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nesilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Adamyiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamyam
- İkincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tali, Sünai
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Asuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Gökyüzü
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Et kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ten
- Tıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
- Biraz Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Doğacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek
- Damping kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürüm, İndirim, Ucuzluk
- Römork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Çeken
- Hapşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- Hol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofa
- Dikizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek
- Alık Salık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Toslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak; Çarpmak
- Ecmain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tümü, Tamamı
- Aheste Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Didişimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eristik
- Entrikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Başkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riyaset
- Ar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Turizmci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Öksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Özlemek
- Kocalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
- Aylakçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avarelik Aymak
- Tespit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Saptamak, Vermek
- Kaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Ne Kadar, Niçe
- Tıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Merci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mevki, Orun
- Kırmızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
- Atol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Elması, Mercanada, Mercan Adası
- Başüstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
- Oditoryum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dershane
- Totemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onguncu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü