Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ni�anl�k ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Galaksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Ada
- Tırkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Utanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Yüz
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Çetin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Zor, Güç, Sert, Ağır, Müşkül
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Maksatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlı
- Basmakalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klişe, harcıâlem, bilineni tekrarlayan, sloganvari
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Cevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Elmas, Mücevher
- Perestiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Gön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kösele
- Harami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Haydut, Hırsız, Kuldur, Yolkesen
- Telekomünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uziletişim
- Yakamoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Sındı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Söylenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Çıkışmak, Eleştirmek, Sızlanmak, Yakınmak
- Vadesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günsüz, Süresiz
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Pulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köten
- Steril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arınık, Kısır
- Hodpesentlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Çecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Halka
- Yeğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli
- Gözübağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Hukuki Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
- Şişinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Saklayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli
- Doru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keher
- Eğit Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- Sıvaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü