Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Söyleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere Etmek
- Pille kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- Börtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak
- İddiasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsız, Mütevazı
- Sinerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevdeşlik, Güç
- Operatris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Şut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Atış, Darbe
- Bölgesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Yöresel, Lehçe
- Heves Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatmak, Yeltenmek
- Pragmatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Düşünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır, Tefekkür
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Eklektik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmeci
- Özendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik Etmek, Kulağına Koymak, Kızıştırmak, Teşvik
- Eşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Berhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Yaşayan
- Öfkelendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Sefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolculuk, Defa, Kere, Kez, Savaş, Yol, Savaşa Gidiş, Harp
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Korna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klakson, Fit, Sinyal
- Başbakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvekil, Başnazır
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Biçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Doğramak, Ayırmak, Bölmek, Hasat Etmek, Çalmak
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Sırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Keçi Yolu
- Öznel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sübjektif
- Argıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
- Yarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf
- Kerte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Radde, Çentik, İz, Kerti
- Tanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazı Tozu
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Düğümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Şaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydut, Kuldur, Soygunçu
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü