Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahşap, Kara Tahta
- Girişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Teşebbüs
- Kokoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- Şer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Fena, Kötü
- Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa
- Eğit Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- Koşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, İzlemek, Kaçmak, Kovalamak, Yüğürmek, Terfik Etmek
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Ömür
- Beyhude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Yararsız, Anlamsız, Sonuçsuz
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- İptidai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
- Katkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Domuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınzır
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Temizleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Kanun Maddesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Karakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuzgun
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Kemirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Namuslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Bir Hoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip
- Hukuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel
- Abatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmar
- Devam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, Seyretmek, Yaşamak
- Takrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Anlatış, Önerge, Yerleştirme
- Tapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet Etmek, Çılgınca Sevmek
- Glayöl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuzgunkılıcı
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Mübahase Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Yangılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültehip
- Yağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer, Siyah, Yiğit
- Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Parke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Anneanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Büyükanne
- Ele Geçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Kazanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü