Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Atasözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Deni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak (Kimse)
- Tahakküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükmetmek
- Pervaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parvaz, Çerçeve, Uçuş
- Galiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Kaba, Çirkin
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Yaraşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yakışıklı
- Mermi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Kurşun
- Dağılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Mahlul
- Dominant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
- Karine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, İpucu
- Tamamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Bitirme, İkmal
- İfade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlatım, Tabir, Deyiş
- Kapitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anamalcılık
- Çoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Oylumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Nalıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takunyacı
- Kır Sakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
- Yığma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Düşünce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Endişe, Fikir, Kanaat, Kanı, Kaygı, Mülahaza, Mütalaa, Nabız, Niyet, Rey, Sıkıntı, Tasa, Tasarı, Tasavvur, Karar
- Gıdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besinli, Besleyici
- Bılkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Erimek, Yumuşamak
- Uydurmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Banko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Komşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik, Mücavir
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Sili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, İffetli
- Tasınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Etmek
- Şarkşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Fatalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Yazgı
- Vestiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Analog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü