Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabut
- Hırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalma
- Cerrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Dilenci
- Nefha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Fesholunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Gösterge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İm, İşaret, Nişan, İndikatör, Müşir, Belirtke
- Hanende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Şarkıcı
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Delilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinnet
- Yardımcı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Çalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eline Ayağına Çabuk, Atik, Çevik
- Zımni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, İçerik, Kapalı
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Kasınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kramp
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
- Tenha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issız, Kuytu, Tek, Yalnız
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- İhtimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belki, Olasılık, Şans, Belki, Ola Ki
- Mekir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Tesviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzleme
- Avunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Çevir Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal
- Enerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erke, Güç
- Art kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Geri, Öbür Yan, Ense, Peş
- Raşelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek, Ürpermek
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Konuksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirperver, Mükrim
- Cünüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet, Taharetsiz
- Arıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet, Zayıflık
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- Denetleme Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş Heyeti
- Donsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul
- Müesses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
- Show kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Teker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerlek
- Ferişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melek
- Salınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü