Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Arif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
- Sürdürümcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abone
- Aksilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terslik
- Yüksekokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Mektep
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Tasarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Düşünce, Layiha, Öneri
- Tekmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepiklemek
- Deli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
- Paleografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilim
- Paraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adimcik
- İspit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jant
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Bücür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Kısa Boylu, Bodur
- Götürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asansör
- Seslem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hece
- Mualla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- İlham Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek
- Heyhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- İkamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
- İhsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik
- Tendürüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sağlam
- Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Morarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğermek
- Verimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
- Kıvrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Büklüm, Dönemeç, Lüle
- Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Çözülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Yağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Parlamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönmek
- Yakşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Olur, Peki
- İzanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışlı
- Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Yamalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamamak
- Belirleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Tespit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü