Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Temeddh Etmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İngin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
- Tepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük, Yığın
- Fevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Yukarı
- Rüstik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köysel
- Mübadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Gerçekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Realist
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
- Sıyırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Günü Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayat
- Delmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
- Üstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dair
- Sandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasa
- Temayüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Takıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obsesyon
- Sıkıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Kurnaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Cambaz, Çakal, Kurt, Uyanık
- Umursamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Lakayıt
- Akman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Saf
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Tırtıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Teokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerkçi
- Rüzgârlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak
- Unutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küllenmek
- Yılankavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolambaçlı
- Veca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Sergüzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Macera
- Oyulgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek
- Şakrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen, Sevinçli, Keyifli, Gevrek
- Acınaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemli, Kederli, Acılı
- İmgelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Bilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Kullanılır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramak, Yerleşmek
- Çekyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe
- Başmuharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyazar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü