Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tutku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Hevesli, İhtiras, İhtiraslı, Şevkli, Tutkunluk
- Şehremaneti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Çimmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkanmak
- Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Eliminasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleme
- Dolaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Tur
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Eflak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökler
- Bitmeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam
- Alçak Gönüllü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevazı, Tevazulu, Tevazukâr
- Biteviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde
- Hail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Muzafferiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Uçuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz
- İddia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sav, Taslama, İnat
- Bilerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus
- Merak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Çözülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Folk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Bozdurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Eklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
- Tradisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek
- Titiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakal, Müşkülpesent
- Vesait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
- Kumarbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Görelilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Çağrışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedai
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Derviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara
- Akman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Saf
- Kâhı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marul
- Pay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Hisse, Üleş
- Re'sen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmaksızın, Açıklamaksızın
- Kantitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Dışarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Hariç, Taşra
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü