Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Muhassasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenek
- Kompozitör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bestekâr
- Paradigma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek
- Yeterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
- Büzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Tanınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Ünlü
- Açı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
- Acer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
- Zırvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
- İtdirseği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arpacık
- Emin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Milliyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçu
- Disiplin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuturga, Sıkı, Düzen, Zapturapt
- Parça Pürçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Mekruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Kaide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
- Uçurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak
- Sililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İffet
- Özümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsil
- Cibilliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Maya, Huy, Ahlak
- Yüzüyola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Hışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Öfke
- Müziç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Ağartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlatmak
- Yasamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşride Bulunmak
- Varsıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Pike Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şığımak
- Pekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyon
- Melun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlenmiş, Lanetli, Kargışlı, Kötü
- Tekâmül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek
- Yağsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Zayıf
- Ubudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulluk, Kölelik
- Evlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Buğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Fasıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Aralık, Kesinti, Ayırdım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü