Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
- Çözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halletmek, Kurtarmak, Açmak, Yeçmek
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
- Zevce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı, Hatun
- Aynı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Benzer, Özdeş, Tıpkı, Özdeşi, Eşiti, Bir, Nüsha
- Fantom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet
- Sahra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Çöl, Ova
- Uyarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, İrşat, Tembih
- Olanaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
- Belirten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlayan
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Hıyanetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet
- İmtina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Sakınca, Kaçınma, Feragat, Çekinme
- Sübvansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekleme
- İdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme, Ölüm Cezası
- Öldürürcesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldüresiye
- Pay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüşmek, Paylaşmak, Üleşmek
- Neşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Saçma, Yayma, Yayım
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Takaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlama, Başa Kakma
- İptidai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, İlkokul
- Kabine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Hükûmet, Bakanlar Kurulu
- Bağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
- Sıvamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
- Çevir Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal
- Halisane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Divanelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Hanımanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Masun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
- Yerel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Mahalli, Lokal, Mevzii
- Yandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profilden
- Ekincilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ziraat
- Lüzuci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Gerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lazım, Lüzum, Lüzumlu
- Müptedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Özne
- Beden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Gövde, Üst, Üzeri, Vücut
- Hizmetkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşaklık
- Veba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolera
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü