Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zorlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak - Biyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi
- Cephe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Yan, Yön, Yüz, Alnaç, Alın
- Memnuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvanç, Mutluluk
- Deniz Hırsızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korsan
- Koku Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun
- Evsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Musibetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Kaçınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Aşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek
- İş Bıraktırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
- Korner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Okşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Andıran, Manent
- Müft kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş
- Kınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Pis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkli, Fena, Karışık, Kirli, Kötü, Leke, Murdar, Zararlı, Sevimsiz, Güç, Lekeli, Mülevves
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Potansiyel Farkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Alaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişik, Yakınlık, Bağlantı, Komünikasyon, Ulaşım
- Madara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Kavuştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakarat
- Kuvvetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlenmek
- Sevimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Babacan, Can, Maskara, Munis, Şad, Şirin, Yavuklu, Sempatik
- İdare Eden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakim
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Godoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Kayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
- Zıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlamak, Sıçramak, Hoplamak
- Ahret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Esir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak
- Ikınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Hallaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atımcı
- Dominant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
- Krank kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü