Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
careye Vermek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Meneviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Çıvmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Alalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Gril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Izgara
- Tansık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
- Vakarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz
- Tanıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Bütünleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmal, Tamamlama
- Kibarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik
- Rotatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner Basar
- Yalaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalım, Alaz, Alev
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
- Gözlemlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Müşahede Etmek
- Resimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
- Bark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınılan Yer, Mesken, Ev, Yapı, Otel, Park, Bahçe
- Nefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
- Yıldırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimşek, Parıldayıcı
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Mübarek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Kutsal, Verimli, Bereketli, Uğurlu, Hayırlı
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- Kürtaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma, Uşak Saldırma, Uşak Salma
- Hitap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Muaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü
- Selef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncel
- Toslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tos Vurmak; Çarpmak
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- Aht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Duymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Sırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Keçi Yolu
- Devriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
- Mangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Sezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İrfan, Keşif
- Tapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet, Ubudiyet
- Hipodrom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşu Alanı
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü