Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
kelge ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Döşeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
- Manevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhsal, İçten, İçlek
- Rakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasım
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Aslan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kükremek
- Payan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son, Sonuç
- Sönümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa Etmek
- Köstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
- İl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Ülke, Vilayet, Yurt, Şehir, Valilik
- Asimetri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakışımsızlık
- Utangaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcup, Sıkılgan, Tor
- Teşrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurma, Onurlama, Şereflendirme
- Demokrasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkçılık, El Erki, Demokratlık
- Valilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
- Kaynaklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Ambalaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıt, Bağlama
- İbaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşan, Meydana Gelen, Oluşmuş
- Teşrikimesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emektaşlık, İş Birliği
- Ekonomik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Kazançlı, İktisadi
- Gayret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Çevirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercüman, Dilmaç, Mütercim
- Pırasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
- İmalathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapımevi, Üretimevi
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Sukut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşme
- Zekâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Yürütme, Anlak, Dirayet, Zeyreklik, Feraset, Kafa
- Bitmeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam
- İfsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
- Vizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Ülkü, Sağgörü, Gösterim, İleri Görüş, Uzgörü
- Uçkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- Berduş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
- Bebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebek
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Laşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leş, Öleş
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Ekseriya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Genellikle, En Çoğu, Çoğun
- Varsayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü