Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
�lgilendiren ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Lise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim, İdadi
- Kentçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Fahiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Çok Fazla, Taşırı
- Tadil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Tesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Dokunma, Zarar Verme
- Vatanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsever
- Başeğme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Başeğim, İtaat, Teslimiyet
- Kaynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşmek, Sıkı Fıkı Olmak, Hareketlilik, Hareket Etmek
- Aşüfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Ticari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimsel
- Fiili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsel
- Hamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Yatak
- Dönem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Devre, Fasıl, Yarıyıl, Zaman
- Terslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
- Telhis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Algı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, İdrak, Kazanç, Rüşvet, Vergi, Anlama
- Tuğyan Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Taşmak
- Bıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usandırmak, Bezdirmek
- Ezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesizlik, Başlangıcı Olmayan
- Sağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Temin
- Gereklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
- Düğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Darbelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Kakırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Yağday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
- Gösterişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın
- Ekşimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kesilmek, Kıçkırmak, Sırnaşmak, Somurtmak, Turşumak, Utanmak
- Yerginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rezalet
- İdadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Aksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Ulaşmak, Vurmak, Yansımak
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- Yıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap
- Sevatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümmi
- Orijin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü