Eti Yenen Ve Yenmeyen Kurbanlar
ETİ YENEN VE YENMEYEN KURBANLAR
1- Kişinin nezrettiği, adadığı kurbanını kendisi, usûlü (anası-babası, dedesi), fürû'u (;çocukları, torunları) ve akrabalarından nafakası üzerine lazım olanların yemesi câiz olmadığı gibi zimmîlere (gayr-i müslimlere) ve zenginlere yedirmek de câiz olmaz.
2- Kişinin hayatta iken ettiği vasiyeti üzerine, öldükten sonra malının üçte birinden kesilen kurbanı vârisleri yiyemezler, zenginlere de yediremezler. Ancak fakirlere verirler. Vârislerin kendiliklerinden kesiverdikleri kurban yenir ve yedirilir. Zîra bir kimse kurban kesse ve sevâbını ölüye bağışlasa, kendi kurbanı gibi yer ve başkasına yedirir. Bir kimse üzerine vâcib olan kurbanını kesmeye niyet etse ve sevabını ölüye bağışlasa, kurban borcunu ödemiş olur, sevâbı da ölüye ulaşır.
3- Sabînin (bülûğ çağına gelmemiş çocuğun) malından kesilen kurbandan sabî yer. Kalan et, sabî için (elbise gibi) kendisiyle faydalanılan bir şey ile değiştirilebilir.
• Kurbanı kesmezden evvel sağ ve diri olduğu bilinirse -kestikten sonra kanı çıkmasa ve vücudu kımıldamasa bile- kesilmekle helâl olur.
• Kesilmeden evvel diriliği bilinmediği takdirde kan çıkar veya hareket ederse yenir. Kanı çıkmaz ve hareket de görünmez ise yenmez.
• Bâzı âlimlere göre keserken kurbanın ağzını ve gözünü yumması, tüyünü kaldırması ve bacağını çekmesi dirilik alâmetidir. Bunların aksi, yâni ağzının ve gözünün açık kalması, tüylerini kaldıramaması ve bacağını oynatamaması ölüm alâmetidir.
• Bir hayvanın, boğazını kesmek suretiyle öldüğü bilinmedikçe eti yenmez.
Fazilet Yayın
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.