Türklerde Kütüphane
Türklerde ilk kez Orta Asya'da Uygurların bir kütüphane oluşturduğu bilinmektedir. Karahoça ve Turfan kazılarında da 30 bin kadar yazma ortaya çıkarılmıştır. Türklerin İslam dinini kabul ettikten sonra kurdukları ilk devlet olan Gaznelilerde Gazneli Mahmut'un büyük saray kütüphanesi ünlüydü.Büyük Selçuklular döneminde başkent Merv'de cami içinde yer alan Aziziye ve Kemaliye kütüphaneleri, Medrese-i Amidiye içindeki Medrese ve Hatuniye kütüphaneleri gibi 10 tane kütüphane kuruldu.
Nizamülmülk'ün Bağdat ve Nişapur'da açtığı Nizamiye medreselerinin kütüphanelerindeki değerli yazma koleksiyonlar günümüze kadar korundu. Anadolu Selçuklularında kütüphaneler daha çok Konya'da toplanmıştı. Altun Abanın İplikçi Medresesi'nde kurduğu iki kütüphanenin işleyiş düzenini 1201 tarihli vakfiyesinde anlatmıştı. Birçok İslam bilgininin yararlandığı Sadreddin Konevi Kütüphanesi' nden de 61 tane yazma günümüze ulaştı.
Osmanlılarda genellikle bir medrese bünyesinde yer alan kütüphanelerin ilki Osman Bey döneminde İznik'te, ikincisi Lala Şahin Paşa tarafından Bursa'da kuruldu. İstanbul'un alınışından sonra kentteki ilk medrese Ayasofya yakınlarında açıldı. Bu medresenin kütüphanesi de 1464'te kuruldu. Bunu Zeyrek Camisi'ndeki, Eyüp Sultan ve Fatih külliyelerindeki medrese ve kütüphaneler izledi. Eyüpsultan Camisi'ndeki kütüphane halka açık ilk vakıf kütüphanesiydi. İstanbul'dan başka Amasya'da, Edirne'de, Bursa'da, Taşköprü'de, Yozgat'ta, Manisa'da ve Trabzon'da medrese kütüphaneleri kuruldu.
Osmanlılarda ikinci bir kütüphane türü cami kütüphaneleriydi. Yazma kitaplar caminin bir köşesindeki birkaç dolapta ya da ayrı bir odada korunurdu. Daha çok hadis, akaid, fıkıh konularındaki yapıtlardan ve Kuran'lardan oluşan bu koleksiyonlar herkesin yararlanmasına açık bulundurulurdu.
Osmanlı döneminde tekke kütüphaneleri de yaygındı. Bunlarda daha çok tasavvufa ilişkin dinsel yapıtlar bulunurdu.
1. Mehmed (Çelebi) döneminde başlayan saray kütüphanesi kurma geleneği 2. Mehmed'in (Fatih) hükümdarlığında da sürdü. Ünlü bilgin Molla Lütfi, 2. Mehmed'in özel kütüphanecisi oimuştu. Sarayın kütüphanesi 3. Ahmed ve 2. Abdülhamid dönemlerinde çok zenginleşti.
Osmanlılarda ulemanın ileri gelenleri de pek çok vakıf kütüphanesi kurmuştu. Bunların en küçük ayrıntıları bile düşünülerek hazırlanmış iç yönetmelikleri vardır. Vakıf kütüphanelerinin ilki 1661'de Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'nın kurduğu Köprülü Kütüphanesi'ydi.
1869'da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi'yle kütüphanelerin denetimi Maarif Nezareti'ne verildi. Böylece kütüphaneler ilk kez devletin eğitim politikası içinde ele alınmış oluyordu.1882'de ilk büyük devlet kütüphanesi olan Kütüphane-i Umum-i Osmani açıldı.
1912'de İzmir ve Kayseri'de, 1917'de Eskişehir ve Konya'da, 1918'de Diyarbakır'da, 1920'de Bursa'da Milli Kütüphane adıyla yeni kütüphaneler kuruldu.
1934'te çıkarılan 2527 sayılı yasa Türkiye'de basılan her yapıttan beş nüshanın Ankara İl Halk Kütüphanesi'nde ve İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde toplanması hükmünü getirdi. 1976'da çıkarılan bir yasayla TBMM Kütüphanesi de bu kütüphaneler arasına katıldı.
Adnan Ötüken'in girişimiyle 16 Ağustos 1948'de Ankara'da Milli Kütüphane açıldı.
Devletin özel olarak kurduğu kütüphane sayısı 1987'de 72'ye ulaşmıştır. Günümüzde etkinlik gösteren toplam kütüphane sayısı 812'dir. Bunlardaki toplam kitap sayısı ise yaklaşık 6,5 milyondur. Çeşitli illerdeki halk ve çocuk kütüphaneleri, Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünün yönetimindedir.
Türkiye'deki kütüphanelerin önemli bir bölümünü oluşturan üniversite kütüphaneleri ise oldukça plansız bir örgütlenme ve gelişme göstermiştir. En önemli üniversite merkez kütüphaneleri İstanbul Teknik Üniversitesi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'ninkilerdir.
Türkiye'de hızlı gelişme gösteren başka bir kütüphane türü de banka, fabrika, şirket, yayın ve meslek kuruluşlarının özel araştırma kütüphaneleridir.
dersimiz.com
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.