1. Çağırmak, davet etmek, istemek.
"Garsona el salla da buraya gelsin."
"Pencereden bize el sallıyor, bir şey demek istiyor sanırım."
"Size o kadar el salladım, bir türlü görmediniz."
2. Sevgi ve ilgiyi el hareketiyle ifade etmek.
"İstasyondakiler trendeki ilk yolculara el sallıyordu."
"Hayranları ünlü sanatçıya el sallamaya devam etti."
3. Yolculukta birbiriyle vedalaşmak.
"Ablasıyla birbirine el sallayıp ayrıldılar."
"Kardeşlerimi en son bana el sallarken gördüğümü hatırlıyorum."