Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çodar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Rasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılcı, Akli, Ussal, Hesaplı, Ölçülü
- Susığırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Kamelya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Japongülü
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Düşey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakuli
- Vakar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlılık, Temkinlilik, Yalım, Onur
- Şarlatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Aldatıcı, Yalancı
- Peyrev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzinden Giden, İzleyen, İzleyici
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- El Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Metronom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Tapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgü
- Topografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetim
- Sağlık Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıfzı Sıhha, Hijyen
- Dokunaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
- Müzayaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Gerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslında, Vakıa, Her Ne Kadar
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Jeneratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
- Gidon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- İstihkâmcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
- Kalın Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala
- Budak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
- Konumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi
- Sağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Olmak, Bulmak, Çıkarmak, Elde Etmek, Getirmek, Hazırlamak, Kurmak, Temin Etmek, Uydurmak
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
- Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Ziynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Bezek
- İrkilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsılmak, Ürkmek
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Rölativizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntıcılık
- Keloğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
- Köklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Çabucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarçabuk, Hemencecik, İvedilikle, Birden, Derhal, Hemen, Şipşak, Tezce, Pek Çabuk, Zaman Geçirmeden, Hızla, Süratle
- Geçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Uyuşma, Maişet, Dolanma, Uyum
- Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Baba, Papaz
- Örgensel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzvi
- Variyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü