Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Kurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül
- Güzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Kefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Başkalaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihale, Metamorfizm
- Şimdilerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bugünlerde
- Hafiflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
- Lig kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küme
- Rosto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Yapımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmalathane
- Serin Kanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Vuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- İlerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Arakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Yâren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yakın Dost
- Maldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- Çelişkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırılık, Zıtlık, Tutarsızlık
- Nebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitki
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Abuhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İklim
- Formalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, İşlem
- Tapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet Etmek, Çılgınca Sevmek
- Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Çit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeper
- İzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Mezuniyet, Müsaade, Onay, Ruhsat
- Müjdelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştuluk
- Dönem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Devre, Fasıl, Yarıyıl, Zaman
- Temkinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ilımlı, Ölçülü, Sakınımlı
- Doğu Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Bayakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deminki
- Ağarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlaşmak, Aklaşmak, Aydınlanmak
- Ahek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badana
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- İçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü