Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
- Yaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahar, İlkbahar, Yaz Mevsimi
- Yük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
- Herif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam
- Kirli Kartopu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyruklu Yıldız
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaprak, Varaka
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Riayetkâr Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Fahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünç
- Çökelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık, Kesik, İkşimik; Çökel, Tortu
- Kurutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Ahzüita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Ses Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Prezervatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
- Örfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Özgülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Hassa
- Tatlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat
- Suhulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Kolaylık, Naziklik
- Sarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
- Cepçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Keleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Çirkin, Kel, Kötü, Yiğit, Bahadır
- Yüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Sıkılmaz, Arsız, Vicdansız, Çekinmez, Hayasız
- Konformist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumcu
- Muhtemel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umulur, Beklenir, Olası, İhtimalî, Mümkün
- Tavış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Kalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Harabe, İşaret, İz, Tortu, Bakiye, Yıkıntı, Enkaz
- Deniz Hamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Cıvıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık Olmak
- Mücrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Merdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıncak, Pilleken, Ağıncak
- Uğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol; Hırsız
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Huy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damar, Doğa, Hasiyet, Haslet, Mizaç, Seciye, Tabiat, Tıynet, Yaradılış, Âdet, Alışkanlık
- Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
- İlmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü