Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Adsorpsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüze Soğurma
- Sölpümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Hürmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı
- Mutasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim, Dönüşüm
- Meteorit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göktaşı
- Açıölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki, Gönyemetre
- Sayaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saat, Muaddit
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Eğlenceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matrak, Şen
- Akilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllıca
- Öd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safra
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Gurbetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Müşkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Zorluk, Zor, Çetin, Güç, Engel
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Kaside kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samav
- Kalıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genetik, İrsi
- Evre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
- Yayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Büyümek, Çıkmak, Çökmek, Otlamak, Sirayet Etmek, Sıvışmak, Sızmak, Yansımak, Yaygınlaşmak
- Dımdızlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak, Cascavlak; Bomboş, Eli Boş
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Borçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verecekli, Yükümlü, Medyun
- Yır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
- Stajyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişimci
- Izdırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzüntü, Sıkıntı, Keder, Sızı
- Yenişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalmak
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Ünlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nida
- Zabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
- Haram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak
- Sıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap
- Metamortizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma
- Kilitsiz Küreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Hançere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırtlak
- Zahmetkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
- Korluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mangal
- Irk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Cürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Yanlışlık, Kusur, Hatadan Doğan Durum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü