Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Akseptans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul
- Yapıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Zanaat
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Şandellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
- Bağıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- Kumpir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patates
- Lazım Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Demirhindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasis, Pinti
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Bildik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Belet, Tanıdık, Tanış
- İmport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışalım
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Yolsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
- Evvel Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Yönlendirilebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Yüzeysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Sathi, Üstünkörü, Yüzden
- Havza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Mıntıka, Tekne
- Ünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Bilinen, Namlı, Namdar, Şanlı, Anlı Şanlı, Sait, Sesli, Tanınmış, Vokal
- Tutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Kesilmek, Olmak, Sevmek
- Çevrilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut
- İnkârcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayımcı
- Divan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
- Ferz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vezir
- İdame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürme, Devam Ettirme
- Kadın Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Tenezzüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti
- Teşrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurma, Onurlama, Şereflendirme
- Saldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
- Göçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Çökük, Yıkıntı, Çöküntü
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Sevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Götürmek, İtmek, Sürüklemek
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Bahtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talihsiz, Bedbaht
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Fason kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Takışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Konulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü