Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Çökmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Göçük, Pinpon
- Yaşam Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Bekleyivermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Geçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Yürürlükte Bulunan, Sayılı, İleri Gelen, Makbul
- Haleldar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
- Hattıhareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Tutum
- Demeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Dair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne
- Anmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak, Zikretmek
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Nebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Bir Parça, Pek Az
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Bulutlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Ponzalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovmak, Temizlemek
- Boğumlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telaffuz
- Yüklenici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit, Üstenci
- Dozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Düzler
- Mazhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Erişmiş, Erişen
- Tasgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültme
- Suiistifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
- İmamkayığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- Adepte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu Adapte şeklindedir. Adapte olarak arama yapınız.
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Fiske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma
- Bütün Bütüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- İdam Sehpası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- Aktris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Tasarruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriktirim, Tutum, Kullanma Yetkisi, Para Biriktirme, Artırım
- Ahu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan, Maral, Burçin, Ceren
- Manevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Ruhsal, İçten, İçlek
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- Onanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvip, Tasdik, Muvafakat
- Adliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargılık
- Layık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli
- Müstehase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü