Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Amiyane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Değersiz, Bayağı, Sıradan
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Kasti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Aşıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Telesmek
- Sentez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim
- Basket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manka, Çember
- Siret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Yaşamöyküsü
- Jartiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorapbağı
- Yarın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Patchwork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yama İşi
- Ana Yarısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyze
- Binici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari, Atlı, Sipahi
- Kerata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boynuzlu; Çekecek
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Lüzuci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Gündüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Ayna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözgü, Mirat, Yansıtaç, Güzgü
- Dik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Sarp, Sert, Yalçın, Kaim
- Köklenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
- Ara Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aradüzelten, Vasıtacı
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- Serin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Soğuk, Salkın
- Montaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kurgu, Takıştırma
- Abstreleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirmek, Soyutlaştırmak
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Tekrar Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta
- Şek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Kuşku
- İhracatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satımcı
- Kadran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Sıhhatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksız, Kuşkulu
- Şube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
- Müsterih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sakit, İçi Rahat, Erinçli
- Fıtrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
- İç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak, Ciğer, Dahil, Karın, Kucak, Mide, Muhteva, Sine, Yürek
- Meta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Ticaret Malı, Sermaye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü