Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aparey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Düzenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sistem, Plan
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Akrabalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hısımlık
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Acılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylamak, Sançmak, Zehirlemek
- Sâika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım
- Mütefekkir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür, Düşünücü
- Dantelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalı
- Taltif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Okşama, Gönül Hoş Etme, Ödüllendirme
- İnşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Yapmak
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
- Bidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyduruk
- İftihar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
- Kapsama Alanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata Dairesi
- Biraz Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Çağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak
- Reddol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defol
- Heba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Dokümantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeleme
- Ütilitarizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
- Öznel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sübjektif
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Küsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsür, Fazla, Kesirler
- Tevazu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik
- Yıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Jeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimci
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Yasama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri
- Çalıkavak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Kavağı
- Tümdengelim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talil
- Azarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Abırlamak, Biabır Etmek, Çıkışmak, Darılmak, Haşlamak, Paylamak, Tanlamak, Terslemek
- Fiktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmgesel, Kurgusal, İtibari
- Güdük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Nitrik Asit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kezzap
- Mümtaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Ayrıcalıklı, Üstün
- Gerici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yobaz, İrticacı, Mürteci
- İstifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
- Matbuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü