Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Tavşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyan
- Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Müstahkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkamlı, Berkem
- Fotometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer
- Evsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Kanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal
- Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Kibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kav, Alışkan, Kükürt
- Ferih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Kolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Komuta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumanda
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Köpürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Nazarî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramsal
- Şakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Yapışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Sataşmak, Tutmak, Musallat Olmak
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Kıvanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftihar Etmek, Memnun Olmak
- İnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
- Bundan İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caba
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Hemfikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar, Aynı Düşüncede, Aynı Görüşte, Oydaş
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Tatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- Laden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
- Koku Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun
- Yetiştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
- Sivrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Ambalaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıt, Bağlama
- Aş Damı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutfak
- Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Hürmet, İhtiram
- Sessiz Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Kabiliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü