Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Askat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecza, Bölen
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Yötelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öksürmek
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- Tekerrür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanma, Yinelenme, Yeniden Olma
- Türemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkmak, Oluşmak, Çoğalmak, Gelmek, Hasıl Olmak, Üremek
- Komisyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arapaycı, Aracı, Simsar
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Cılk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Akın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek
- Maada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Ziya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Aydınlık, Nur
- Pedagojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsel, Eğitimbilimsel
- İğrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
- Çalışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat, Becerikli, İşgüzarlık, Aktif, Faal
- Kışkırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- De kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
- Tapasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçsız
- Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- Mapushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
- Yaşarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
- İdrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Sidik, Çiş
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
- Banlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
- Döküm Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Yiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp
- İvecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Atkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp, Kaşkol
- Vahametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahim
- Tekvin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Var Etme, Yaratma
- Deruhte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenmek, Üzerine Almak
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
- Kakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtişmek, Dürtüşmek
- Samim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, Öz
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Bir Numara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Tek
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Peyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık
- Ne Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç, Kaçar
- Kota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlama, Had, Norma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü